Horlama ve Uyku Apnesi

Horlama ve Uyku Apnesi

Horlama sesi uyku sırasında kişinin hava yolu darlığı yaşamasına bağlı olarak çıkardığı gürültü şeklinde seslerdir. Günlük hayatımızda hem kadınlarda hem de erkeklerde her yaşta görülebilecek bir rahatsızlıktır. Horlama tedavi edilebilir bir hastalıktır. Öncelikle bu durumu kişinin hastalık olarak görmesi tedavi açısından önemli bir süreçtir.

Horlama şikayeti olan kişiler hem sağlık hem de yaşamsal açıdan risk altındadır. Aynı zamanda horlama sosyal açıdan da kişiyi zorlayan bir durumdur. Horlamada öncelikle hangi hastalıklara yol açtığına bakmak gerekiyor.

Horlama şikayetleri uyku anında nefesin durması şeklinde görülebiliyor. Bu durumda kişi 10 saniyeden daha fazla nefessiz kalıyorsa uyku apnesi olarak değerlendiriliyor. Bu durum çok ciddi sonuçlara yol açabileceği için hemen tedavi edilmesi gerekiyor.

Uyku Apnesi Nedir?

Uyku apnesi horlamaya bağlı olarak görülen ve uyku anında solunumun durması olarak nitelendirilen hastalıktır. Uyku apnesi problemi olan hastalarda üs solunum yolunun açık kalmasında görevli olan kaslar gevşer.  Dil kökü, yumuşak damak ya da aşırı büyük olan bademcikler hava yolunu tıkar. Buna bağlı olarak kişi en az 10 saniye nefes alamaz.

Uyku apnesinde uyku sırasında nefes alma çabaları devam eder. Belirli bir süre sonra nefes alma çabasıyla beyin uyarılır ve hastanın hava yolu açılır. Daha sonra nefes alma süreci durana kadar horlayan hasta yüksek gürültüde homurdanmaya başlar.  Ardından tekrar nefes alır ve horlama da sürer. Uyku apnesi diyabet ve astım kadar görülme sıklığı olan ciddiye alınması gereken bir hastalıktır.

Horlama ve uyku apnesi konusunda detaylı bilgi almak için hemen kliniğimize uğrayın ve Op. Dr. Can Mehmet Eti ile hemen görüşün.

Uyku Apnesi Belirtileri Nelerdir?

Uyku apnesi belirtileri arasında en dikkat çekici olan durum hatanın uyku sırasında 10 saniyenin üerinde solunumunun durmasıdır.  Bunun dışında farklı belirtiler de söz konusudur.

 En yaygın uyku apnesi belirtileri şöyle sıralanabilir;

  • Uyku sırasında 10 saniyenin üzerinde nefes alıp vermenin durması
  • Uyku anında kişinin huzursuz olması
  • Horlama görülmesi (En yaygın belirtiler arasında yer alıyor.)
  • İdrar sık sık uykudan uyanarak çıkma
  • Uyku sırasında terleme şikayetleri görülmesi
  • Reflü şikayetleri
  • Baş ağrısı şikayetleri
  • Uzun süre uykuya rağmen sabah dinç uyanmama ve yorgun hissetme
  • Unutkanlık ve konsantrasyon bozuklukları ile depresyon
  • Cinsel isteksizlik ve iktidarsızlık
  • Gün içinde sürekli yorgun hissetme
  • Akciğer hastalarında solunum yetmezlikleri
  • Diyabetin kontrol altına alınamaması ve kilo vermede zorlanma
  • Normalden 3-4 kat daha fazla, kaba ve gürültülü horlamalar
  • Nefes darlığı ve sık sık iç çekme şikayetleri
  • Uykudan el kol hareketleri ile çırpınır şekilde uyanma

Uyku Apnesi Neden Olur?

Uyku apnesinin en önemli nedenleri arasında uyku sırasında hastanın boğazda yer alan kasların hava geçişi olan alanı kapatacak bir durumda gevşemeye uğramasıdır. Kişide çocukluk döneminden itibaren üst solunum yollarında darlık şikayetleri olabilir. Bu durum ilerleyen dönemde uyku apnesine yol açabilir.

Genel olarak uyku apnesi nedenleri şöyle sıralanabilir;

  • Çocukluk döneminde üst solunum yolu darlıkları
  • Aşırı kilo problemleri olması
  • Bademciklerin büyük olması
  • Kişide geniz eti bulunması
  • Hipertansiyon (Nedeni bilimsel olarak ortaya koyulmasa da görülme sıklığı her 3 hastada 1-2 hasta şeklindedir.)
  • Farklı bir uyku bozukluğuna bağlı görülen hastalıklar
  • Üst solunum yolu hastalıkları
  • Belirli ilaçların düzenli olarak kullanılması
  • Madde bağımlılığı olması

Uyku apnesi nedenleri kesin olarak ortaya koyulmayan bir rahatsızlıktır. Söz konusu belirtiler değerlendirilir ve nedenlere bakılarak uyku apnesi tanısı koyulur ve kişiye özel tedavi planları uygulanır.

Uyku Apnesi Tanısı Nasıl Konur?

Horlama şikayeti olan hastalarda uyku apnesi tanısı koyulabilmesi için bir dizi tanı yöntemleri uygulanır. Bu süreçte horlama ve uyku apnesine yol açacak nedenleri belirlemek ve buna göre bir tedavi uygulamak esastır.

Uyku apnesi teşhisi için şu yöntemler uygulanır;

Hasta Öyküsü: Uyku apnesi için öncelikle hastanın alkol kullanımı, son aylarda görülen kilo alımı,  mevcut hastalıkları (şeker, tiroid bezi hastalıkları) gibi durumlar için hasta öyküsü dinlenir. Aynı zamanda uyku anında yatıştırıcı ilaç kullanma durumuna da bakılır.

Fiziki Muayene: Uyku apnesi nedenleri çok farklı olabileceği için üst solunum yolları muayenesi tanı için tek başına yeterli olmaz.  Kan basıncını yükselten hormonlara bağlı gün boyu yüksek tansiyon olup olmadığına bakılır. Fiziki muayenede obezite problemleri, çene kemiklerinin pozisyonu ve boyu, boyun yapısı gibi birçok konuda inceleme yapılır. Erkeklerde boyun çevresinin 43.18 cm üzeri, kadınlarda 38.10 cm üzerinde olması risk faktörü olarak görülüyor. Bu nedenle uyku apnesi tanısında boyun çevresi ölçümüne çok önem veriliyor. Aynı zamanda kilo problemi için vücut kitle endeksine de bakılıyor.

KBB Muayenesi: Fiziki muayene sonrası hastanın burun ve dudaktan başlamak üzere gırtlağa kadar üst solunun yolları ayrıntılı şekilde muayene edilir. Bu süreçte hava yollarındaki tıkanma ve çökme olan bölgeler belirlenir. Diş kapanma durumu, üst çene gelişim yetersizliği ve alt çenenin arkada yerleşimi gibi durumlar değerlendirilir.

  • Burun Muayenesi: Hastanın burun içinde yer alan patolojiler burun tıkanmalarına yol açabilir. Aynı zamanda bölgede hava akımına direnci arttıracak negatif basınç çökme ve tıkanmalara yol açabilir.
  • Ağız ve Boğaz Muayenesi: Uyku apnesi şüphesine karşı hastaların boğazda yumuşak damak ve küçük dil yapısı incelenir, dil ve dil kökü yapısına bakılır, damak arkası ve dil arkası bölge boyutları ele alınır.
  • Dil Kökü Muayenesi: Dil kökü direkt olarak görüş alanında olmadığı için bükülebilir esnek yapıdaki fiberoptik endoskopi incelemesi yapılır.

Fleksible (Bükülebilir) Fiberoptik Endoskopik Muayene: Hastanın ağzı hafif düzeyde açıktır ve dil doğal pozisyonunda bulunur. Daha sonra esnek yapıdaki yumuşak endoskop ile girilir ve geniz eti, damak arkası, dil kökü ve gırtlak bölgeleri incelenir. Bu uygulamada hasta uyanık olduğundan solunum kanalı çevresindeki kaslar gergindir ve tanı konusunda yeterli inceleme yapılmayabilir.

Radyolojik Görüntüleme Teknikleri: Uyku apnesi sırasında tanı ve tedavi için bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) incelemeleri yapılır. Bu sayede hava yolunda yer alan yumuşak doku hacmi ve hava yolu darlıklarının bölgesi ile derecesi incelenir. Bu incelemeler uyku anında yapılabilir.

Uyku Analizi Testi (Polisomnografi): Buraya kadar anlatılan yöntemler tıkanmanın bölgesi ve derecesini anlamak için yapılır. Uyku apnesi kesin tanısı için uyku analiz testi yapılır. Polisomnografik inceleme dışında uyku apnesi tanısı mümkün olmaz. Bu uygulamada hastanın 3-4 saat boyunca uykuda izlenmesi tanı için yeterli olur. Bu uygulama çok hassastır ve hastada solunumun ne kadar durduğu, kalp ritmi, uykuda vücudun pozisyonu, kan oksijende doygunluk durumu, horlama sesinin formu ve şiddeti, beyindeki elektriksel aktiviteler, hava yolundaki negatif basınç gibi birçok parametreye bakılır. Uyku boyunca kayıt altına alınan veriler detaylı olarak incelenir. Uyku merkezlerinde yapılan incelemeler daha etkili sonuçlar verir.

Uyku Endoskopisi: Uyku apnesi tanısı koyulduktan sonra uyku endoskopisine de başvurulur. Bu işlemde damar yolu ile anestezi verilir ve gece uykusu taklit edilir. Burun yolundan girilerek tıkanmanın hangi seviyede olduğu ve hangi şekilde görüldüğüne bakılır. Bu inceleme cerrahi tedavi seçeneklerini değerlendirmek adına yoğun olarak yapılır. Dil kökü sebebiyle görülen problemlerde etkili bir teşhis aracıdır.

Uyku Apnesi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Horlama ve uyku apnesi şikayeti olan hastalarda hastalığında şiddeti ve hava yolundaki tıkanma bölgelerine göre tedavi planlanır. Öncelikle cerrahi ve cerrahi olmayan tedavi seçenekleri değerlendirilir.

Uyku apnesi tedavisi genel olarak şöyle yürütülür;

Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Basit düzeyde olan horlama ve uyku apnesi durumlarında yaşam tarzı değişikliklerine gidilmelidir. Hastaların önemli bir bölümünde kilo problemi vardır.  Öncelikle daha az kalori tüketme ve daha fazla aktivite olması gerekir. Aynı zamanda hastanın kilo artışının azalması için özel diyetler uygulanır. Aşırı kilo boyun ve dil bölgelerinde yumuşak doku hacmini yükselterek daha şiddetli görülmesine sebep olur. Hastanın öncelikle kilo vermesi tedavi ve hastalığın şiddeti açısından önemlidir. Kilo verme süreci diyet, fiziksel aktivite gibi komplike şekilde yapılır.

Alkol ve yatıştırıcı ilaç kullanımında horlama şikayetleri ve uyku apnesi şiddeti yüksek olur. Alkol ve yatıştırıcı etkili ilaçlara son verilmesi gerekir. Hasta sırt üstü yatıyorsa şikayetler daha fazla olur.  Bu nedenle hastanın yan yatması için gerekli önlemler alınır.  Burun tıkanıklığı olan hastalarda da uyku apnesi ve horlama şiddeti fazladır. Alerji, sinüzit, vazomotor rinit gibi rahatsızlıklar tedavi edilmeli, burun eti şişmesine bağlı durumlar ortadan kaldırılmalıdır.

Medikal İlaç Tedavisi

Horlama ve uyku apnesi için farklı ilaçlar vardır. Ancak ilaçların uzun süre kullanımı ciddi yan etkilere yol açabilir. Bu nedenle ilaç tedavisi sınırlı kalmaktadır. Cerrahi işlem yapamayan, CPAP kullanımı mümkün olmayan ve uyku apnesi şiddeti düşük hastalarda kes gerginlik kaybını azaltacak ilaçlara başvurulur. Bir tek horlama sornu varsa sesin şiddetini azaltmak için yumuşak damak, dil kökü ve boğazdaki yüzey gerilimini düşürecek bitkisel medikal ilaç tedavileri uygulanabilir.

Sürekli Pozitif Basınçlı Hava Cihazları (CPAP)

Uyku apnesi tedavisi için cerrahi işleme en etkili alternatif bu cihazlardır.  Hastalarda REM uykusunda solunum kanalı çevresindeki kaslarda nefes aldıkça negatif basınç olur. Bu durum solunum kanalının çevresinde yer alan kasları gevşetir ve nefes yolunda tıkanmalar ve çökmeler olur. Bu cihazlar pozitif basınç ile negatif basıncı dengeler ve hava pasajının açılması işlevi görür. Cerrahi seçeneği kabul etmeyen ya da cerrahi işlem yapılamayacak hastalarda önerilir.

CPAP aletleri için hasta uyumu önemlidir.  Basınçlı hava sunan bir cihazdır ve yoğun burun içi tıkanıklıklar varsa kullanılamaz.  Eş zamanlı nemlendirici kullanılsa da burunda ödem, kuruma ve kanama oluşturabilir.  Genç, seyahat eden ve aktif yaşam stili olan hastalarda kullanımı zor olur.

Ağız İçi Spreyler

Ağız içi spreyler dili öne çeken ve alt çeneyi öne çeken olarak iki farklı türde olur.  Basit horlama vakalarında alt çeneyi öne getirecek spreyler kullanılır. Böylece boğaz ve dil kökü hacmi artar ve dil öne gelerek nefes alınacak bölgeyi genişletir. Damak kubbesi yüksek ve kavisli olan, küçük dili uzun olan ve bademcikleri büyük olan hastalarda ağız içi spreyler önerilmemektedir.

Horlama ve Uyku Apnesi Cerrahisi

Horlama ve uyku apnesi tedavisi için cerrahi tedaviler de uygulanabilir.  Hava yolunda tıkanma olan bölge ve tıkanma şekline göre cerrahi tedavi de uygulanabilir.
Horlama ve uyku apnesi cerrahisi şu hastalarda ve durumlarda uygulanabilir;

  • 30’un üzerinde Apne Hipopne indeksi değerinin bulunması
  • %90’ın altında kan oksijen doygunluğu bulunması
  • Hastanın günlük yaşamını etkileyecek uyku hali
  • Uyku apnesi kaynaklı kalp ve dolaşım rahatsızlıklarının olması
  • Sadece cerrahi yöntemle tedavi edilecek anatomik problemlerin varlığı
  • CPAP ve diğer alternatif tedavilerin etkili olmaması
  • Cerrahi müdahaleye engel bir cerrahi problemin olmaması

Uyku apnesi cerrahi müdalede hastanın solunum yolundaki tıkanıklığın nerede olduğu ve içeriği önemlidir. Anatomik bölgelerin yerine göre farklı cerrahi müdahaleler uygulanır. Burun tıkanıklığı olan hastalarda burun ameliyatı yapılır. Yumuşak damak ameliyatları, dil kökü ameliyatları, alt ve üst çene kemiklerin ilerletilmesine yönelik ameliyatlar, dil kaslarındaki siniri uyarmaya yönelik müdahaleler ve hava yolunun boyunda dışarı açılma uygulamaları yapılabilir.

Horlama ve uyku apnesi tedavisi için kliniğimize başvurarak Op. Dr. Can Mehmet Eti gözetiminde destek alabilirsiniz.

SSS

Apne Nedir?

Apne vücutta sonulum sürecinin geçici bir şekilde durması olarak tanımlanır. Genellikle uyku durumunda ortaya çıktığından uyku apnesi olarak değerlendirilir.

Uyku Apnesi Nasıl Önlenir?

Uyku apnesi çok ileri düzeyde değilse basit uygulamalar ile ortadan kaldırılabilir. Özellikle kilo veren her iki hastadan birinde şikayetin ortadan kalktığını görüyoruz. Alkol ve uyku ilacı almama, sigara bırakma, sırt üstü yatmama, burun spreti kullanımı ve elastik bantlar gibi birçok uygulama ile rahatsızlık önlenmese de şikayetler azaltılabilir.

Uyku Apnesi Olduğumu Nasıl Anlarım?

Uyku apnesi belirtileri uyku sırasında görüldüğü için hasta tarafından anlaşılmaz. Bu nedenle yakın çevreniz size bu konuda bilgi verir. Hastanın uykuda nefesi duruyorsa, gündüz yüksek bir uyku hali varsa ve uykusunda horluyorsa uyku apnesi olasılığı yüksek olur.

Çocuklarda Uyku Apnesi Olur Mu?

Çocuklarda da uyku apnesi görülebilir. Çocuklar gece ağzı açık uyuyorsa, hırıltılı nefes alıyorsa, horluyorsa, geniz eti veya bademcikleri büyükse uyku apnesi olasılığı yüksektir. Uyku apnesi çocuklarda kalp ve akciğer sıkıntılarına yol açabileceği için erken dönemde tanı ve tedavi önemlidir.

Uyku Apnesi Olan Ne Yapmalı?

Uyku apnesini önlemek için kilo vermek, sigara ve alkolü bırakmak ilk ve en önemli adımlar olacaktır. Ayrıca diyabet, yüksek kolesterol, obezie ve hipertansiyon hastalarında  önemli problemler yaşanmaması adına erken dönemde tanı koyulmalı ve hemen tedavi süreci başlatılmalıdır.

Uyku Sorunları Nelere Yol Açar?

Uyku apnesi olan kişiler sağlıklı uyku uyuyamaz. Bu nedenle bedensel anlamda dinlenme ortadan kalkar ve gündelik yaşam kalitesi hızlı bir şekilde düşmeye başlar. Zaman içinde sinirlilik hali, depresyon, dikkatte eksilme ve konsantre olmada zorlanma gibi birçok durum yaşanabilir. Bunun dışında birçok metabolik bozukluğun da nedeni olabilir.

Uykuda Nefesin Durması Ölüme Sebep Olabilir Mi?

Uyku anında nefesin kesilmesi ve durması olarak bilinen uyku apnesinde ölüm riski yok denecek kadar azdır. Çünkü hasta nefesi dursa da nefes alma çalışmalarına devam eder. Bir süre sonra beyin uyarılır ve sağlıklı nefes alıp verme başlar. Yani uyku apnesi kişide sadece fiziksel olarak zorlanmaya yol açar.

Uyku Apnesi Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Uyku apnesi tedavi edilmediğinde daha şiddetli horlama, uyku düzeninde bozulma, yaşam kalitesinin düşmesi, depresyon, zinde olmama gibi durumlar yaşanır. Bunun yanında bazı hastalıkların şiddetinin artmasına yol açabilir.

Uyku Apnesi Gündelik Hayatı Etkiler Mi?

Uyku apnesi hastasıysanız uyku düzeniniz yoktur. Bu nedenle fiziksel anlamda zayıflarsınız ve giderek odaklanma sorunu yaşarsınız. Tüm bu durumlar dolaylı olarak gündelik hayatınızın olumsuz etkilenmesine ve yaşam konforunuzun düşmesine yol açar.

Uyku Apnesinde En Çok Hangi Tedavi Yöntemi Tercih Ediliyor?

Uyku apnesinde en çok tercih edilen yöntem yerine kişiye en uygun yöntem planlanmalıdır. Op. Dr. Can Mehmet Eti en uygun tedavi seçenekleriyle horlama ve uyku apnesi hastalıklarından kurtulmanızı sağlıyor.

Uyku Apnesinde Kullanılan Cerrahi Yöntemler Kalıcı Mıdır?

Uyku apnesi cerrahisi için yapılan işlemler kalıcı olarak görülen yöntemlerdir. Hasta uzun süre boyunca rahat olur. Ancak yine de aşırı kilo alımı gibi risk faktörlerine karşı hasta önlem almalıdır. Aksi halde cerrahi işlemden sonra rahatsızlık tekrar görülebilir.

Uyku Apnesi Hastalığı Egzersizleri Nelerdir?

Uyku apnesi hastalığı için en etkili egzersiz nefes egzersizleri olur. Ayakta iki bacak yapışıp halde nefes salıp verme çok etkilidir. Bunun yanında yüksek sesle şarkı söyleme gibi  egzersizler de önemlidir.

Uyku Apnesinde Uyku Hijyeni Ve Yastık Önemli Midir?

Uyku apnesi rahatsızlıklarında belirtileri ortadan kaldırmak ve kaliteli uyku adına doğru yastık tercih edilmelidir. Yastık  başı gövdeden üstte tutmalı, yatak temiz olmalı ve yan pozisyonda uyku deneyimi yaşanmalıdır.

Uyku Apnesi Cihazı Nedir?

Uyku apnesi cihazı, uyku apnesi tanısı için kullanılır. Kalp atışı, solunum hızı gibi birçok parametreyi gece uyku sırasında kaydeder ve teşhis konusunda çok etkili veriler sunar. Fiziksel muayene yetersiz kalırsa hasta uyku apnesi cihazı ile teşhis konusunda kolaylıklar elde edebilir.

Uyku Apnesi Kimlerde Görülür?

Aşırı sigara tüketimi, aşırı kilo problemi, bademciklerin çok büyük olması, geniz etinin büyük olması, burunda yapısal bozukluklar, burnun görevini tam yapamaması, çene yapısındaki problemler uyku apnesini arttıran durumlardır.  Uyku apnesi bebeklerde de çok sık görülen bir rahatsızlıktır.

Kilo Kontrolü Hastalığın Tedavisinde Etkili Midir?

Hastada aşırı kilo çok önemli bir risk faktörüdür. Bu nedenle kilo problemi olan hastalarda kilo kontrolü çok önemli ve etkilidir. Doğru diyet ve egzersiz programı ile birlikte kilo verme süreci başladığında hızlı bir şekilde uyku apnesi belirtileri de ortadan kalkmaya başlar. Cerrahi müdahale sonrasında da hastalığın tekrar etmemesi adına kilo kontrolüne önem vermek gerekiyor.

Uyku Apnesi Tedavisini Hangi Bölüm Yapar?

Uyku apnesi ile ilgili tüm süreçler üst solunum yollarına etki eder. Bu nedenle uyku apnesine kulak burun boğaz bölümü bakar. Tanı ve tedavi süreci için KBB uzmanlarımızdan destek alabilirsiniz.